Eskinin telefon sapıkları, sabit telefonlar dijitalleşip, ekranda arayan numarayı gösterince yok denecek kadar azaldı. Cep telefonlarına dadananlar ise gizli numaradan arama yasaklanınca sırra kadem bastı. Bunlar, teknoloji ile beraber ortaya çıkan ve yeni teknoloji ile de kurtulduğumuz problemler. Bir de teknolojinin sunduğu kolaylığın yanlış kullanıldığı alanlar var. Bunların başında SMS geliyor. Çünkü lise çağındaki gençlerimiz SMS’i kullanmayı bilmiyor.
Geçenlerde bir belediye otobüsünde, ayakta, bir elini ‘otobüs fren yaparsa düşmeyeyim’ diye tutunmak için kullanırken, diğer eliyle tuttuğu telefona baş parmağı ile on parmak hızında SMS yazan öğrenciyi gördüğümde önce şaşırmış, sonra da ‘ne kadar hızlı yazıyor’ diye imrenmiştim. Önceki hafta katıldığım veli toplantısında, bunun hiç de imrenilecek bir şey olmadığını, aksine bir çeşit hastalık, ‘SMS bağımlılığı’ haline geldiğini anladım. Çünkü sınıfa giren her öğretmen, öğrencilerin SMS yazmadan derse katılamadıklarından yakınıyordu. Dersi derste öğrenmek yerine aklı, gelecek SMS’te veya yazacağını düşündüğü için dersi dinleyemiyorlar. Sınıf öğretmeni, ‘Tahta da dersi anlatırken, bir şeyler yazdıktan sonra aniden dönüyorum, birçok çocuğun gözü telefonunda veya eli masanın altında. Ya SMS yazıyorlar, ya da okuyorlar. Telefon iletişim ihtiyacı olduğu için bir şey demiyorum ama ikazlarımız da fayda etmiyor. Bari siz çocuklarınızı ikaz edin’ diyordu.
Sonrasında katıldığım veli bilgilendirme seminerinde ise bir anne, birkaç defa söz alarak rehberlik öğretmeninden çocuğunun SMS alıp göndermesine engel olamadığından yakınarak bu sorundan kurtulmanın yolunu sorup durdu. Evde bile cep telefonu ile SMS alıp göndermeye devam ettiğini, çaresiz kaldığını söylüyordu. GSM operatörleri bazı kullanıcılarına bedavadan yüzlerce SMS veriyor. Bunu fırsata dönüştürüp yerinde kullananlar olduğu gibi yetişme çağında, eğitip fırsatını SMS alıp gönderme ile harcayan öğrenciler de var. Bunların sayısı azımsanmayacak kadar çok. Şimdilik, ebeveynlerin ve eğitimcilerin özen göstermesini dilemekten başka çare görünmüyor. Bu arada, tek parmağıyla on parmak hızında SMS yazan öğrenci de gözümün önünden gitmiyor.
Twitter.com/mehmetsakin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder