Popüler Yayınlar

30 Mart 2012 Cuma

6 yaş altına öksürük şurubu yasaklandı!

















Dünyada öksürük şurupları tartışılmaya başlandı. Belçika hükümeti yeni aldığı kararda çocuktaki ciddi hastalıkları perdelediği ve yaşam kalitesine herhangi bir katkısı da bulunmadığı için 6 yaş altındaki çocukların reçetelerine öksürük şuruplarının yazılmasını yasakladı.

Sabah’ın haberine göre Türk doktorlar da artık öksürük şuruplarını kolay kolay reçetelerine yazmadıklarını söylüyor. Türk doktorların bu konudaki görüşleri şöyle:

PROF. CANBERK: KARAR DOĞRUDUR

Prof. Dr. Aykan Canberk / İstanbul Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi: Çoğu öksürük şurubunda dextromethorphan gibi balgam söktürücü fakat aynı zamanda kişide uyku eğilimi yaratan katkı maddesi var. Fenilpropanolamin ve türevleri gibi boğazda ve burunda ödem giderici, sempatik sistemi etkileyebilen katkı maddesi var. Bu da küçük çocukta çarpıntı, terleme, huzursuzluk, uykusuzluk gibi yan etkilere sebep oluyor. Bazı şuruplara ise öksürük refleksini azaltmak, gıcıktan koruyarak öksürük krizlerini önlemek amacıyla kodein katılmıştır. Ancak boğmaca dışında kullanılması sorunlar yaratabilir. Bu karar çok doğru bir karardır. Çocukların olduğu kadar koroner kalp hastalığı, hipertansiyon ve şeker hastalığı olan yetişkinlerin de bu ilaçları kullanmamaları gerekiyor.

PROF. NAYIR: İÇLERİNDE 12 ETKEN MADDE VAR

Prof. Dr. Ahmet Nayır/ İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı: 18 ayın altındaki çocuklara, gripte öksürük şurubu verilmez. Bu şuruplarında adrenalin türevleri etken maddeler var. Ailenin zorlamasıyla yazıyorduk. Belli bir dönem ödemi kurutuyor. Ama ilaçların içinde 12 tane etken madde olması önerilen bir şey değil. Ağrı kesici, ateş düşürücü, antihistamikler gibi... Vitamin, parasetamol ve istirahat vermek zaten yeterli. Gribi ilaçlarla değil; burun damlası, buğu, ateş düşürücü ile kesmek lazım.

PROF. MOCAN: BEYNİ ETKİLİYOR

Prof. Dr. Hilal Mocan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı: Öksürük şurubu beyin üzerinde etkili olur. Öksürük doğal bir şeydir. Öksürük şuruplarının bir çeşidi beyin üzerinde etkili olur. Diğeri de balgamı parçalayıp artırır. Çocukta koyu renkli balgam varsa, şurup günde 1-3 kez olacak şekilde balgamı yumuşatma şeklinde kullanılabilir. Biz buna balgam söktürücü diyoruz. Bu, balgamın akciğere çökerek bataklık yapma riskini azaltır. 5-10 gün ilaç kullanmak iyi değil. Şimdi doğal maddelerden oluşan şuruplar var. Bunlar kullanılabilir.



Kaynak: http://www.samanyoluhaber.com/saglik/6-yas-altina-oksuruk-surubu-yasaklandi/742956/#ixzz1qeVslDmQ

28 Mart 2012 Çarşamba

Eşim bir narsist!


Koca sürekli eleştiriyor, karısının yeterince hizmet etmediğini söylüyor. Kadın ise özel davranılmaya layık olduğunu, kocasının bunu fark edecek kapasitesi olmadığını ifade ederek devamlı aşağılıyor. Psikolog Banu Yaşar, narsist eşin, hayat arkadaşının kendine güvenini bitirdiğini belirtiyor.
Bir narsistle evli olmak büyük bir hayat sınavıdır. Sizi durmaksızın küçümsemesi ve eleştirmesi nedeniyle kendinizi değersiz hissetmeniz, öfke nöbetlerinden çekinip kendi ihtiyaçlarınızı bir kenara bırakma ihtimaliniz yüksektir. Kendine odaklı olmasını kaldırabilmek, mesafeliliğine aldırış etmemeyi başarabilmek büyük enerji ve sabır gerektirir. Kişi, evlilik öncesinde narsist eş adayının sahte kendine güveninden etkilenir.
Narsisizm, bir kişilik bozukluğu olarak kabul ediliyor ve bireyin hayatı kendine ve çevresine zindan etmesine sebep oluyor. Bu kişilik bozukluğu, kadın-erkek herkesi hedef alıyor, ancak daha çok erkeklerde görülüyor. Bunda erkeğin yetiştirilme tarzı ve güç algısının etkili olduğu düşünülüyor. 'Kendine âşık' olarak nitelendirilen narsistler, kendilerini çok özel ve önemli görüyor, sıradan olmaktan çok korkuyorlar. En güzel, en başarılı ve özel olduklarını başkalarının da bu şekilde düşünmelerini bekliyorlar. En büyük özellikleri empati kuramamaları.
Psikolog, psikoterapist Banu Yaşar, narsizmin birçok nedeninin yanında çocukluk yıllarında ailenin yanlış tutumunun payı olduğunu belirtiyor. Yaşar, kişiliği kabul görmeyen, sürekli eleştirilen ve samimi bir tutumla sevilmeyen, sevilmesi şartlara bağlı olarak değişen çocuklarda, var olan yatkınlıkla birlikte bu bozukluğun ortaya çıkma ihtimalinin arttığını ifade ediyor.
Bir narsistle evlenenlerin genellikle özgüveni olmuyor. Narsist bir erkeğin, eşinin en çok özgüvenine zarar verdiğini dile getiren Yaşar, sürekli eleştirdiğini ve aşağıladığını söylüyor. Yaşar, ayrıca eşinin ona yeterince hizmet etmediği, saygı göstermediği, kıymeti ve farkını anlamamasından şikâyet ettiğini ancak kendi sorumluluklarını yapmadığı gibi kabul de etmediğini belirtiyor.
Narsist bir kadın da tıpkı narsist bir erkeğin davranışlarını sergiliyor. Narsist bir kadının duygularındaki iniş çıkışların erkeği yorduğunu belirten Yaşar, "O, daha özel davranılmaya layık olduğunu; ama eşinin bunu fark edecek kapasitede olmadığını düşünür. Bunu da eşini aşağılayarak ve erkeğin özgüvenine saldırarak yapar. Ailede huzursuzluk ve kavgalar artar.
Psikolog Banu Yaşar'a göre narsist bir eşe sahip olan erkek, kararlı ve tutarlı davranmalı. Sevgi ve vericiliğini eşinin benliğine ve taleplerine göre değil, kararında sunmalı. Eşinin narsist benliğini tatmin etmeye çalışmak zaman kaybettireceği için, haksızlık yapmamak şartıyla kendi kişiliğini de korumalı. Misillemeye dönüştürmemeli, istek ve taleplerini suçlayıcı olmadan net bir dille ifade etmeli.
Eğer erkek narsist ise bu durumda kadın, eşinin eleştirileri ve onu sürekli yetersiz bulması karşısında özgüvenini korumaya çalışmalı. Eşinin tüm davranışlarından sorumlu olduğunu düşünerek kendisine haksızlık etmemeli. Çünkü bir narsist hiçbir zaman memnun olmaz. Kadın, doğrudan bir eleştiride bulunmamalı, bu durum eşin öfkesini artırır. Suçlayıcı sen dilini yerine ben dili kullanılmalı.

Erkek; kendini beğenmiş ve ukâlâ
Narsist bir erkek oldukça kıskançtır. Dayanaktan yoksun kıskançlığı ve suçlamaları vardır. Sürekli eleştirir, ama kendisi eleştiriye tahammül edemez. Karşısındaki insanın duygularını ve ne yaşadığını fark edemez. Kendini beğenmiş ve ukala bir kişiliği vardır. Mütevazılık yaptığı zamanlarda bile alttan alta kendini över. Davranışlarının sonuçlarını kabul etmez, kararlarının sorumluluğunu da reddeder. Hatalarını görmezden gelir. Onun ''yüce hataları'' olur. 'Hatam ona inanmak', 'benim hatam insanlara güvenmek' diye düşünür.
Kadın; depresyona kolaylıkla girer
Narsist bir kadının önceliği kendisidir. Kendini beğenir, akıl ve güzellik konusunda rakibi olmadığını düşünür. Etrafındaki insanların onu sürekli takdir etmelerini ve beğenmelerini ısrarla talep eder. Onlar bir şey söylemese de etrafındakileri bir şekilde beğenmeye zorlar. Beğenilmeye yönelik abartılı davranışlar gösterir. Çok kolay yalan söyler. Dışarıdan görünen kendini beğenmiş ve özgüvenli görünen tarafı en ufak bir eleştiride dağılabilir. Depresyona çok kolay girer. Hedeflerine ve çıkarlarına fazla odaklandığı için karşısındakinin duygularını görmekte zorlanır.