Popüler Yayınlar

12 Mart 2013 Salı

Saçların beyazlaşmasını önleyen hap geliyor mu?


Bilim adamları ve kozmetik şirketleri saçların beyazlaşmasını önleyen hap geliştirmek için yoğun bir şekilde çalışıyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar ile saçlarımızın nasıl beyazlamaya başladığı belirlendi. Ancak bu beyazlaşmayı tersine çevirecek bir yol bulunamadı.
Forbes dergisinde yayınlanan habere göre, son 3 yıldır saçların beyazlaşmasını önlemek için bir ilaç konsepti geliştiriliyor. İlk olarak 2009 yılında FASEB(Amerikan Deneysel Biyoloji Dernekleri Federasyonu ) tarafından İngiltere’de yayınlanan araştırma, saç pigmentlerinin kaybını yöneten bir mekanizmayı ortaya çıkardı.
İngiltere’de Bradford Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar, birikmiş ve uzun süren oksidatif stresin saç foliküllerinde aşırı hidrojen peroksidin üretimine neden olduğunu tespit ettiler. Kısaca, saçların dipten uca doğru nasıl beyazlaşmaya başladığını tespit ettiler. Buna göre,  hidrojen peroksit üretimi melanin (saça sarı, kızıl, kahverengi rengini veren pigment) üretimini engellemeye başlıyor.
Bu sürecin altında yatan ise kilit enzimler üzerinde oksidatif stresin ve folikül hasarının etkilerini içeren bir dizi karmaşık kimyasal mekanizmadır. Birincisi katalazdır (hidrojen peroksiti bozan enzim.) Katalaz seviyesi insanlar yaşlandıkça düşüyor ve hidrojen peroksidin kontrolsüz bir şekilde birikmesine izin veriyor.
Diğer 2 enzim ise MSR A ve B olarak bilinen hasarı onarmak için saç foliküllerini hareket geçiren enzimlerdir. Ancak bunların seviyesi de yaşlandıkça düşüyor. MSR A ve B olmadan, vücut yeterli miktarda tirosinaz olarak bilinen enzimi üretemiyor. Bu enzim de doğrudan melanin üretimiyle ilgilidir.
Katalaz, MRS A ve B ile tirosinaz seviyesini artırmayı amaçlayan ilaçlar ve gıda takviyelerinin geliştirilmesi için ilaç üreticilerine yeni imkanlar doğdu. Bütün bu araştırmaların ardından büyük kozmetik şirketlerinden  birinin saç dökülmesini önleyeceğini iddia eden ilacını 2015 yılında piyasaya çıkaracağı iddia edildi. İlacın tirosinaz ile bağlantılı TRP-2 proteini üretimi üzerinde etkili olacak.
Daha küçük firmalar ve gıda takviyesi üreticileri harekete geçti bile. Online satış kampanyaları düzenliyorlar ve sağlıklı gıda reyonlarında yeni ürünlerini piyasaya sunuyorlar. Her gün daha fazla katalaz temelli yeni bir gıda takviyesi piyasaya çıkıyor.
Peki, bunlar gerçekten işe yarıyor mu?
Uzmanlar bunu söylemenin zor olduğunu açıklıyor. Bu ilaçlar faydalı olabilir, ancak bunların yan etkileri kanıtlanmalı. Bazı uzmanlar, enzimleri doğrudan almak yerine vücudun katalaz, MSR A ve B ile tirosinaz üretmek için kullandığı çinko ve selenyum gibi minerallerin daha etkili olabileceğini iddia ediyorlar. Katalaz ıspanak, avokado ve ciğerde bol miktarda bulunuyor. Bu nedenle daha doğal bir yaklaşım için beslenmenize bu yiyecekleri eklemeyi denemelisiniz...
http://www.zaman.com.tr/aile-saglik_saclarin-beyazlasmasini-onleyen-hap-geliyor-mu_2063706.html  

10 Mart 2013 Pazar

Kusma ile ilgili bilinmeyen gerçekler!

İnternet üzerinden yapılmış bir ankette, "Sizi en çok rahatsız eden ses nedir?" sorusuna verilen "kusma sırasında çıkan ses" cevabı en yüksek puanı almış. Kusmanın belki de hepimizin yaşadığı tatsız tecrübelerden biri olması, bu neticeyi getirmiş olabilir. Bununla beraber, kusmak sebepsiz ve faydasız değildir.

İnsanın en önemli reflekslerinden biri olan kusma; mide ve bağırsak muhteviyatının kuvvetli kasılmalarla ağız ve burun yoluyla dışarı atılması hâdisesidir. Önemli bir uyarıcı olan kusma; kafa içinde basınç artmasıyla seyreden beyin kanamaları veya tümörlerinde, idrar yolu enfeksiyonlarında, şeker komasına doğru ilerleyen kan şekeri seviyelerinde ve bağırsak tıkanıklıklarında ilk bulgulardan birisidir. Kusma sayesinde gerçek rahatsızlık ortaya çıkartılabilir.

Kusma sayesinde vücuda alınan zararlı yiyecek ve içecekler hızla dışarı atılır; böylece kusma sözkonusu maddelerin zararlarının en aza inmesine vesile olur. Zehirli bir gıda maddesi veya alkol alımı sonrası gelişen kusma, zararlı maddelerin dışarıya atılmasını sağlayarak doğrudan tedaviye katkı sağlar. Gebelikte östrojen ve progesteron hormonu değişiklikleri, beyin sapındaki "kemoreseptörleri aktive edici bölgenin" hassasiyetini artırarak, kandaki çok az miktardaki toksinlerin (zehirlerin) fark edilmesini sağlar. Beynin bu bölgesi, kanda bulunan toksinin farkına vardığında, bulantı ve kusma hislerini harekete geçirir. Bu konuya, 1995 yılında, ilk dikkat çeken, Margie Profet (The University of California at Berkeley), olmuştu. Bu araştırmacı, aşermenin, insan bedeninde mu'cizevî bir şekilde geliştirilen yeni canlıyı muhtemel tehlikelerden sakınmaya müteveccih İlâhî bir rahmet mekânizması olduğunu ve cenini gıdalardaki tabiî toksinlerden koruduğunu öne sürmüştü. Kusma, yolculuk ve migren gibi hastalıklara da eşlik edebilir. Bazen kötü kokular veya aşırı korku gibi psikolojik faktörler de kusma ile neticelenebilir.

Ancak tekrarlaması ve alışkanlık hâline gelmesi durumlarında, gerek vücutta sıvı ve elektrolit kaybına sebep olmasıyla, gerek yemek borusu, boğaz, ağız ve dişler gibi kusma muhteviyatının geçtiği bölgeleri tahriş etmesiyle, kendisi de ek problemlere sebep olabildiğinden, dikkatli olunmalıdır. Ayrıca bazı zehirlenmelerde hastanın kusturulması mahsurlu da olabilir. Petrol ürünlerinin, ev temizliğinde kullanılan hipoklorit, amonyak gibi yakıcı kimyevî maddelerin ağızdan alınmasıyla gelişen zehirlenmelerde, hastalar kusturulmamalıdır. Çünkü petrol ürünleri, akciğerlere kaçarak kimyevî kaynaklı akciğer enfeksiyonu gelişmesine ve yakıcı kimyevî maddeler çıkarken temas ettiği dokularda ikinci defa yanık meydana gelmesine sebep olabilir.

Vücudumuzda yerleştirilmiş bütün mekanizmalar gibi kusma da, belli bir plân ve program dâhilinde gerçekleştirilir. Bu esnada vücutta harika bir koordinasyon sergilenir. Beyinde bulunan kusma merkezi, bu koordinasyonu sağlamakla vazifelidir.

Kusma öncesi ağız içindeki tükürükte ve burun salgılarındaki hızlı artma; bir adım sonra bu yollardan atılacak yüksek asitli mide muhteviyatının vereceği zararı azaltan bir tesir gösterir. Meselâ bu salgı artışı, diş minelerinin korunmasına vesile olur. Normalde bir gıda maddesinin ulaşmasıyla ince bağırsaklardan kalın bağırsaklara doğru gerçekleşen itme hareketi, tersine dönerek ince bağırsaklardan mideye akım olur. Bu sırada mide-bağırsak geçişini sağlayan bir kapı hükmündeki kaslar gevşeyerek açılır; böylece bağırsak muhteviyatı midede birikir. Kusma öncesi derin nefes alıp vermeler, kusma sırasında nefes ihtiyacını azaltır; ses tellerinin birbirine yaklaşarak nefes yolunu kapatması sayesinde de kusulan mide muhteviyatının akciğerlere kaçması (aspirasyon) zorlaşır. Bu mekanizmalar olmasaydı, her kusma bir felaketle neticelenebilirdi. Kapanan ses tellerine rağmen, nefes alma gayreti ile göğüs kafesinde negatif basınç, karın kaslarının kasılmasıyla da karın içinde pozitif basınç ortaya çıkar. Mide muhteviyatının kolayca dışarı atılması için yüksekten alçağa doğru basınç oluşur. Kusmanın hemen öncesi, mide-bağırsak geçişini sağlayan kapının kasları kasılarak kapanır. Yemek borusu-mide geçişini sağlayan kapının kasları gevşeyerek açılır. Böylece kusulacak muhteviyatın, ince bağırsaklara kaçmadan, yemek borusu yoluyla atılmasına imkân sağlanır. Kusma tamamlandıktan sonra, karındaki kasılmaların ortadan kalkması ve kana salgılanan endorfin sayesinde, insanda genel bir rahatlama hissi oluşturulur.

Netice olarak, kusma zâhiren sevimsiz görünse de, vücudumuzda gerçekleşen bütün hâdiseler gibi, ince bir sanatın ürünüdür. Şafi-i Hâkim'in hiçbir şeyi abes yaratmadığının delillerinden birisi olan kusma, bize bahşedilen büyük bir nimettir.


Kaynaklar

-Sickening sounds - research to make your ears cringe. University of Salford. January 28, 2007.

-Lunsden, K, and Holden WS. The act of vomiting in man. Gut 10: 173-179, 1969

-Margie Profet (1995) Protecting Your Baby-to-Be: Preventing Birth Defects in the First Trimester. Reading, MA: Addison-Wesley. ISBN 0-20140768. pp. viii + 312.

-Flaxman, S.M. and P.W. Sherman 2000. Morning sickness: A mechanism for protecting mother and embryo. Quarterly Review of Biology June 2000. 75:1-36.

http://www.sizinti.com.tr/konular/ayrinti/kusma-nimeti-mart-2013.html