Popüler Yayınlar

1 Mayıs 2012 Salı

Hırs -“Fakir insan çok şey ister; ama hırslı insan herşeyi.”


Publilius Cyrus’un bir sözü var, çok ama çok hoşuma gider; “Fakir insan çok şey ister; ama hırslı insan herşeyi.”
İnsanların iktisat dilindeki tabirle “home economicus” vasfı ile tam anlamıyla bütünleştiği yani şahsi menfaatlerini herşeyin üzerinde gören bir tip olarak arz-ı endam ettiği bir dönemde yaşıyoruz. Fertler böyle olduğu gibi o fertlerin oluşturduğu içtimai yapılar da böyle, milletler de böyle, devletler de. Neredeyse istisnası yok veya yok gibi. Külliyet kesb etmiş, bütün insanlık adeta bir akıl tutulmasına maruz kamış ve bu çerçevenin dışına çıkamıyor; çıkılmasını imkansız görüyor.
Dikkat ederseniz dini, milli, coğrafi vb. ayırt edici hiçbir özelliğe işaret etmeden tüm insanlık diyorum; çünkü manzara külliyet planında öyle gözüküyor. Bu demek değildir ki bu halkanın dışında yer alan şahıslar, kendine alan açan cemaatler, arka plan şartlarının sürüklediği ortamda kendilerine yer bulan millet ve devletler yoktur! Hayır vardır; vardır ama bu var bahsini ettiğimiz külli manzaranın görünüşüne tesir etmemekte, yakın bir zamanda bu manzarayı değiştirebilecek güçte gözükmemektedir.
Eskiden böyle değil miydi? Bu ölçüde değildi. Çünkü home economius insanı frenleyecek panzehir mahiyetindeki değerlerin yaptırım güçleri bugüne nisbetle çok daha fazlaydı. Dini ve ahlaki değerler, vicdan mekanizmasını oluşturan latifeler ferdi ve içtimai hayatta daha canlı idi. Bu değerlerin hayatımızdan uzaklaşmasına paralel yukarıda resmetmeye çalıştığımız manzara karşımıza çıktı. Ressamı kim o manzaranın? Elbette bizleriz. Yani insanoğlu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder